Levent Özenç yazdı
Alt geçit boyanır, gazeteci yargılanır, villa tapuda küçülür.
Başkan Mesut Akbıyık’ın icraatlarına bakınca, halk için değil, imaj için çalışıldığı artık sır değil.
Seçimden hemen sonra ne gördük?
Yıllardır belediyede emek veren personeller birer birer görevden alındı. Kim kaldı?
“O onun eşi, bu şunun sekreteri, bu başkanın yakını...”
Liyakatten eser kalmadı, ama makam odalarında sadakat listesi asılı duruyor.
Peki gazeteciler?
Soru soran, sorgulayan, kamuoyunun bilme hakkını savunan gazetecilere ne oldu?
Sürekli mahkemeye verildiler.
Bizzat başkan tarafından, mesnetsiz suçlamalarla “itibar zedeleme” davalrı açıldı.
Oysa zedelenen itibar, sorgulanan villa dosyalarıyla zaten yerle bir oluyordu.
Evet, villa…
Balıkesir’in konuştuğu o meşhur villa...
Tapu kayıtlarında sadece 2 milyon 99 bin TL olarak görünüyor.
Ama piyasa değerine sorarsanız en az 15-20 milyonluk bir “şato”.
Şimdi soralım:
Bu belediyecilik mi, bu vergi ahlakı mı?
Bir kamu görevlisi, mal beyanını bu kadar aleni şekilde küçültürse, halkın vergisiyle yönettiği kurumda nasıl güven bekleyebilir?
İlk yılın en büyük vizyon projesi ise, 1970'lerden kalma bir alt geçidi boyayıp ışıklandırmak oldu.
O da kurdeleli, törenli, alkışlı...
Hizmet değil, tiyatro.
Gerçek sorunlar için çözüm yok ama sosyal medya için filtreli kareler çok.
Karesi’nin başkanı; gazeteciyi yargılamakla, lüksü küçültmekle, eleştireni susturmakla meşgul.
Oysa bu şehir hizmet bekliyor.
Rant değil, adalet bekliyor.
Kurdela değil, dürüstlük bekliyor.
Ve en önemlisi:
Boya tutmaz gerçekler, villa kadar görünür olur bir gün.