Basın özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ancak bazı siyasetçiler, "özgürlük" lafını kürsülerden nutuk çekerken bolca kullansa da, kendilerine yöneltilen en ufak bir eleştiri karşısında tahammülsüzlüklerini gizleyemiyor. Bugün, Balıkesir’de yaşanan bir örnek üzerinden, siyasetin eleştiriye bakışındaki bu çarpıklığı masaya yatıralım.
Siyasetin Renk Değiştiren Simaları:
Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, siyasi kariyerine DYP’de başlayıp AKP’de devam etmiş, şimdilerde ise CHP saflarında yer alan bir isim. Yanındaki isimse, AKP’den Deva’ya, oradan CHP’ye uzanan bir siyasi serüvene sahip olan Kemal Aydemir. Bu iki isim, siyasetin "dönek" kelimesini hatırlatan portreleri olarak, aslında Türk siyasetindeki ideolojisiz kayganlığın da bir yansıması.
Eleştiriye Tahammülsüzlük ve Hukuk Baskısı:
Ne ilginçtir ki, bu isimlerin ortak noktalarından biri de eleştiriye tahammülsüzlükleri. Avukat kimliklerini arkalarına alarak, kendileri hakkında çıkan haberler ve yorumlar nedeniyle gazetecilere dava açmaktan çekinmiyorlar. Sanki görevleri, halka hizmet etmek değil de, kendilerini eleştirenleri susturmakmış gibi bir tavır içindeler.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, meclis kürsülerinden "basın özgürlüğü" diye haykırıyor. Peki ya partisinin yerel yönetimlerinde durum ne? Kendi belediye başkanları, gazetecileri mahkemeye verirken, bu söylemlerin bir anlamı kalıyor mu?
Gazetecilik Onuru ve Dik Duruş:
Ancak şunu bilmeliler ki, gerçek gazetecilik, korkuyla yapılan bir meslek değildir. Doğruları yazmak, kamuoyunu aydınlatmak, iktidara ya da muhalefete fark etmeksizin yanlışları ifşa etmek, bu mesleğin onurudur. Ben de bu onuru taşıyan bir gazeteci olarak, ne siyasi baskılara boyun eğeceğim ne de hukukun araçsallaştırılmasına sessiz kalacağım.
Türkiye’de basın özgürlüğü, maalesef siyasi çıkarlara kurban ediliyor. Bugün AKP’li, yarın CHP’li olanların ortak noktası, eleştiriden hoşlanmamaları. Ama unutmasınlar ki, gazeteciler sustukça değil, konuştukça demokrasi ayakta kalır.
Not: Yazıya konu olan isimler, yaptığımız haberler ve yorumlar nedeniyle bize dava açmaya devam edebilir. Biz ise, her zamanki gibi, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Çünkü gazetecilik, bir onur mücadelesidir!